21 Mayıs 2011 Cumartesi

Adım Adım

Adım Adım, ilk Nurturia sayesinde haberdar oldum. Abone olan, dergileri inceleyen annelerden beğenenler de vardı, beğenmeyenler de. Eşimle, kızımızın gelişimi ile ilgili neler yapabiliriz diye evde kendi kendimize dört dönerken, bize bir yol göstermesini ümit ederek abone olduk. İlk sayımız geldi. Biz ailece beğendik=) Elif Alya'nın dikkat süresi şu an için çok kısa. Zaten burdaki aktiviteler, oyunlar da hemen hemen hepimizin yaptığı şeyler. Yine de neyi nasıl yapacağımız konusunda bana güzel fikirler verdi. Önümüzdeki aylarda daha objektif bir değerlendirme yapabiliriz. Umarım hayal kırıklığı yaşamayız...

Bu ayın konusu; 

Eşyalarımı keşfediyorum.

Yakında haftalık olarak yazacağım "Haftanın Aktivitesi" bölümünde evde oynadığımız oyunları yazacağım. Montessori Eğitim Metodu hakkında bilgi edinmeye çalışıyorum hamileliğimden bu yana. Seminerlerine katılmayı çok istememe rağmen bir türlü gidemedim=( Okuduğum bloglardan, mail grubundan edindiğim bilgilere göre aktivitelerimizi oluşturuyoruz.
Daha fazla bilgi için; Montessori Eğitim Bloğu'nu takip edebilir, Montessori Mail Grubu'na üye olabilirsiniz.

Meraklı Minik

Bizim evde de var meraklı bir minik, küçük bir kaşif.  Eh madem öle Meraklı Minik almadan olmaz ki!

Evet biliyorum daha çooook erken ama dergi o kadar güzel ki, bu sayılarını kaçırmak istemiyorum. İlerisi için şimdiden almaya başladım. Şimdilik D&R'dan alıyorum, hatta Migros'da bile gördüm. Fiyatı çok uygun. 3.5 TL! Gün içerisinde nelere vermiyoruz ki ayda bu kadar güzel bi dergiye vermeyelim. Nisan ve Mayıs sayısı kızımın kitaplığında yerini aldı. Şimdi Haziran sayısını dört gözle bekliyorum. Alır almaz okuyorum, içimdeki meraklı çocuğu durduramıyorum!

Siz de minik kaşifinizi bu güzel dergiden mahrum etmeyin=)

19 Mayıs 2011 Perşembe

Bugünlerde...

Bugünlerde;

Koltuğa tutanarak yürüyor, oturmaktan artık hiç hoşlanmıyor. Ellerinden tutarak evi bir baştan bir başa geziyoruz. Yürümeyi bıraktığımız an basıyor çığlığı!

Yerde sürünerek ilerliyor, olduğu yerde dönüyor hatta dizlerinin üzerinde de duruyor ama o kadar! Emeklemiyor...

Alkış yapıyor, ama bir eli ile diğer elinin üstüne vuruyor=) Bu da Elif Alya farkı, biz böyle gayet mutluyuz...

Öpüyor! Aslında bildiğin yalıyor=)

Dışarda gezmeye bayılıyor. Çarşı, pazar, park neresi olursa olsun açık hava yeterli bizim için.

Ekmek kemirmeye bayılıyor. Elinden alırsan vah haline, çok sinirleniyor.

Yoğurt favorimiz. Ev yapımı olucak, ama=)

Artık yemek yerken önüne koyduğum parçaları elleri ile ağzına götürebiliyor.

Su içmeye bayılıyor!

Dergi, kitap, kağıt, peçete, selülöz türevlerini parçalamaya ve parçaladığı parçaları kaşla göz arasında ağzına atmaktan acaip zevk alıyor. 

Oyuncaklarından en çok aktivite masası, küpler, marakaslar ve tefi ile oynamayı seviyor. Haa bi de oyuncaklarının, kıyafetlerin etiketi ile de yakından ilgiliyiz. Bu konuda Playskool ve LCW'ye teşekkürü bir borç biliriz. Ama mutfakta eline geçen her şey tüm oyuncaklarından daha zevkli, kaşık, süzgeç, fırça... 

Bu gün ilk kez "baba" dedi. Daha önce "de de dede" diyen kızım "baba" ile de anlamlı hecelerine birini daha ekledi( bakalım ne zaman bilinçli kelimelerini söyleyecek?)

Şimdilik bu kadar, devamı gelecek=)

8 Mayıs 2011 Pazar

anneler günün kutlu olsun Annemiz...

Annemiz Zerrin, Kermitimiz ;


Sana dünyanın en güzel annesisin demeyeceğim, en iyisisin de demeyeceğim. Senden sadece bugüne mahsus koltuğuna oturmak istediğimi söyleyeceğim. Hani 23 Nisan'larda olur ya, çocuklar büyüklerin koltuğuna oturur, bir süreliğine de olsa onların yetkilerini taşır. Ben de bugün sana soracağım; bugün bir süreliğine de olsa bana annelik sıfatını verebilir misin?


Seni çok kıskanıyorum, ne kadar seviyorsam o kadar da kıskanıyorum diyebilirim. Hele de emzirirken Elif Alya'mızla o manidar bakışmalarınız var ya... Dünya sizin etrafınızda dönüyor o anlarda. Sevgi pınarları yürekten gözlere akıyorsa o an bu an olmalı. Belki de dünyanın en muhteşem anlarıdır bir anne için. O minik durgun gözlere bakarak, hafif hafif terleyen saçlarını okşamak, minik ellerini tutmak, koklamak... O annelik sıfatını bana versen ben de bu duyguyu yaşasam olmaz mı?


Sana imreniyorum, içindeki o inanılmaz güce imreniyorum. Gecenin her saatinde, günün her saatinde onun her şeyiyle ilgilenmek; beslemek, giydirmek, soymak, yıkamak, altını değiştirmek, baş ucundan ayrılmamak, özgürlüğünü onun için hiçe saymak, bakımsız dolaşmak, zevklerinden ödün vermek, rahatlık kavramını unutmak, gezmeye dolaşmaya hasret kalmak, kısaca kendinden ve her şeyinden fedakarlık yapmak. Bunları yapmak için irade üst bir güce sahip olmak lazım. Biliyorum Elif Alya'mızı her şeyden çok seviyoruz. Ancak ben bazen düşünüyorum, ben olsam acaba bunları yapabilirdim diye? Belki o annelik sıfatını bana versen bugün bir anlığına tadarım o gücü ben de içimde... Ne dersin olur mu sence?


Seni çok seviyorum annelerin en bizim olanı... Elif Alya'mıza anneliğin en güzelini, en yüreklisini, en fedakar olanını verdiğin için. Onu değerlimiz olarak tuttuğun için...


Anneliğin en değerlisini sen bilirsin, rahmetli annenin sevgisi ve ruhu hala seninle, bizimle birlikte çünkü...


Seni çok seviyoruz Anneciğim...


Eşin Serhat ve kızın Elif Alya...

İlk Anneler Günüm

9 Mayıs 2004 Pazar,
Hastane odası... Elimde annem için aldığım bir eşarp ve terlik var... Eşarbı bir kere örtsün kokusu sinsin, terlikleri de ayağına bir kere de olsa giysin...
Giysin ki O'ndan bize kalacakların arasına, belki yaşanmışlığı en az olanlardan olarak eklenecek ama; kokusu daha fazla eşyaya sinsin diye...
Bu benim son anneler günüm oldu...


8 Mayıs 2011 Pazar,
Bu benim ilk anneler günüm.
Aslıda hamileliğimden bu yana "anne"yim ben=)
O zaman ikinci anneler günüm=)
Varlığını ilk öğrendiğim andan itibaren hayatım değişmemiş miydi?
Geçen sene 25 haftalık hamileyken, ellerimle karnımı seviyordum(evet, evet her hamilenin yaptığı gibi, seviyordum karnımı, sanki kızıma dokunuyormuş gibi) bugün de 8.5 aylık kızımın başını okşuyor, ellerinden tutuyorum. Beraber oyunlar oynayıp, dans ediyoruz. Her gece onun kokusu ile uykuya dalıp, her sabah onun gülücükleri ile uyanıyorum.  
İyi ki varsın meleğim! Varlığınla bizi kocaman bir aile yaptın, beni de anne...


İçimde buruk bir mutluluk var... Saklayamam, içten içe o kadar acıyor ki canım... Keşke hep beraber olabilseydik, keşke O da benim "anne" olduğumu görebilseydi diye... Keşke dememek için kızıma daha da sıkı sıkı sarılıyorum her zamankinden daha farklı...




Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun, hep beraber daha nice güzel günlere...